18 Şubat 2016 Perşembe

Biz Kimiz? Ne Biliriz?



                          

Anlamına bayıldığımız bir selamlaşma sözü ile başlamak istedik sizinle yolculuğumuza. Farsça "Benden size zarar gelmez";  Arapça "sefa geldiniz, buyurunuz,oturunuz, rahat ediniz" demek olan "merhaba" ile. Ne güzel değil mi? Öyle ise bir kez daha MERHABA. Hoşgeldiniz dünyamıza ;)

Peki, biz kimiz? Kimin dünyasına hoşgeldiniz? Biz ne biliriz? Size ne verebiliriz?.... sorular sorular..... Ben bu soruları kendime her sorduğumda aklıma aynı cevap geliyor: Kim olduğumu ben de öğrenmeye çalışıyorum hala. Tek bildiğimse haddim. Çünkü özümüzde hepimiz insanız. Hepimiz aynıyız, kıymetliyiz, birtaneyiz. Onun dışında kalan kendimle ve bizimle ilgili söyleyebileceğim her şey etiketlerden ibaret. Bakalım kendimize ne tür etiketler yapıştırmışız ya da sevdiklerimiz bize yapıştırmış...

"Biz"i oluşturan dört kişi var: Oğuz, Hatice, Ecem ve Kaan.
Oğuz: Benim sevgili eşim. Aşık olduğum adam. Bu aşkın Rumi'si. En iyi arkadaşım, dostum. Dünyanın en sabırlı insanı (aç olduğu zamanlar hariç ;) Çocuklarımın babası olmasını dilemiş olduğum tek kişi. Evimizin erkeği, babası. Harika bir ailenin tek çocuğu. Kimya mühendisi. Sporsever. Kitapsever. İnsansever. Bizi ve sizi sever ;)

Hatice: Ben. Ben işte... Ne kadar bilirse bilsin, tek bildiğinin haddi olduğuna inanan ve bu bildiğinden şaşmamak için var gücüyle uğraşan ben. Bu aşkın sivri dilli Şems'i. Eşine aşık. Evlatlarına aşık. İşine aşık. İyi bir insan ve iyi bir anne olmaya çalışan. Harika bir ailenin en küçüğü. İngilizce Öğretmeni. Psikolojik Danışman. Kitapsever. Sohbetsever. İnsansever. Bizi ve sizi sever... ;)

Ecem: İkizlerimizin kız olanı. Bize göre en güzel gülen kız çocuğu. Henüz hiç birimize benzetemediğimiz çekik gözlümüz. Uykusever. Sütsever. Danssever. İnsansever. Bizi ve sizi sever ;)

Kaan: İkizlerimizin erkek olanı. Bize göre en güzel kahkaha atan erkek çocuğu. Babasının kopyası. Geveze. Oyunsever. Sütsever. İnsansever. Bizi ve sizi sever ;)

İşte "biz" buyuz. Belki daha az şey'iz, belki daha çok ama kısaca özümüzde bu'yuz. Bizim dünyamız sevgi dolu, saygı dolu, huzur dolu, dua dolu, sevdiklerimizle dolu. Sevdiklerimizin ricasıyla bu dünyaya sizleri misafir etmeye karar verdik. Bildiklerimizi paylaşmaya, bilmediklerimizi sizinle öğrenmeye, birlikte kıymetli deneyimler biriktirmeye niyetlendik.

E hadi bakalım hoşgeldiniz, sefa getirdiniz! Buyurunuz, oturunuz, rahat ediniz! Dileriz bizimle güzellikler paylaşıp, keyif alınız...


                        



Sevdiklerimizin tavsiyesi ile paylaşmaya karar verdik "biz"i. Birbirini geç bulan bir çiftiz biz. Bir çok sınavdan geçtik birlikte. Bir de üstüne evlatlarımızı da geç alınca kucağımıza, epey yaşantı biriktirmiş olduk. Zamanla pek çok şey biriktirmişiz sanırım (hala da devam ediyoruz.) Bir çok arkadaşımız bizi arar dertleşir, danışır oldu. Bu bizi çok mutlu etti. (Biz de onları arıyoruz, dertleşiyoruz, paylaşıyoruz, fikirlerini alıyoruz canım ;) Sevgi ve bilgi paylaşınca güzel çünkü. Ancak paylaşınca hüzünler hafifliyor ve mutluluklar artıyor çünkü. Paylaşmak gerçekten güzel... Bu kadar paylaşım olunca da, sevdiklerimiz "Bunları bir blogda paylaşsanıza" dediler. "Bir çok kişi faydalansın." dediler. Düşündük, taşındık, kaşındık ve karar verdik. İşte karşınızdayız...

                         


Haaa bizden çok şey yaşayan dolu güzel insan var. Bizim yaşadıklarımız onların tecrübeleri yanında ne ki? Tabiri caiz ise "devede kulak". Bu yüzden hep dediğimiz gibi "haddimizi bilelim biz". Asla çok bildiğimizi, en doğrusunu yaptığımızı iddia etmeyelim. Bazen tek doğru vardır. Bazen de tek bir doğru yoktur. İnsana dair güzel olan her şey doğrudur bizce. Hele ki gelenler Allah'tansa. Bu nedenle biz burada sadece gördüklerimizi, duyduklarımızı, dokunduklarımızı, tattıklarımızı, soluduklarımızı, hissettiklerimizi paylaşacağız. Bizce doğruya, güzele giden yolda yaşadıklarımızı anlatacağız. Hayata kör gözle değil kalp gözüyle bakmaya çalışırken başımıza gelenleri dillendireceğiz. Elimizden geleni, dile vereceğiz. Ne demiş ünlü yazar, filozof ... vb. ünvanlara sahip bilge Thoreau?


Tüm bu saydıklarımızı sizlere aktarırken, bu gözünü sevdiğimiz internet aracılığı ile de birilerine bir faydamız dokunursa da mutlu olacağız. Çünkü biz zaman zaman kendimizi yalnız hissettik. Desteğe ihtiyaç duyduk. Paylaşmanın değerini anladık. Hepsi bu.

İlişkilerden evliliğe, arkadaşlıklardan aileye, çocuksuz hayattan çocuklu hayata kadar bize dair paylaşmaya uygun ne varsa burada bulabileceksiniz. Ama zamanla... Konuşmak çok kolay da yazmak zor. Doğru bilgileri, doğru kelimeleri yakalamak zor. İki bebekle vakit bulmak zor. Okumaya vakit ayırmak zor. Okuduklarını biriktirip bir araya getirmek zor...

 Zor, zor, zor... Biz kolaylaştırana kadar hayat zor. Hadi gelin birlikte kolay edelim ;)





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder